carcancha

Kullanım örnekleri

carcancha
old heap
icon arrow

old

Phonetic: "/ˈɒʊld/"

Part Of Speech: noun


Definition: (with the, invariable plural only) People who are old; old beings; the older generation, taken as a group.

Example: A civilised society should always look after the old in the community.


Definition: (in combination) One of a specified age.

Example: when he was an eight-year-old ; a 62-year-old should


Definition: A person older than oneself, especially an adult in relation to a teenager.


Definition: (most often plural) One's parents.

Example: I had to sneak out to meet my girlfriend and tell the olds I was going to the library.

icon arrow

old

Phonetic: "/ˈɒʊld/"

Part Of Speech: adjective


Definition: Of an object, concept, relationship, etc., having existed for a relatively long period of time.

Example: an old abandoned building;  an old friend


Definition: Having been used and thus no longer new or unused.

Example: I find that an old toothbrush is good to clean the keyboard with.


Definition: Having existed or lived for the specified time.

Example: How old are they? She’s five years old and he's seven. We also have a young teen and a two-year-old child.


Definition: (heading) Of an earlier time.


Definition: Tiresome after prolonged repetition.

Example: Your constant pestering is getting old.


Definition: Said of subdued colors, particularly reds, pinks and oranges, as if they had faded over time.


Definition: A grammatical intensifier, often used in describing something positive. (Mostly in idioms like good old, big old and little old, any old and some old.)

Example: We're having a good old time. My next car will be a big old SUV.  My wife makes the best little old apple pie in Texas.


Definition: Excessive, abundant.

icon arrow

heap

Phonetic: "/heːp/"

Part Of Speech: noun


Definition: A crowd; a throng; a multitude or great number of people.


Definition: A pile or mass; a collection of things laid in a body, or thrown together so as to form an elevation.

Example: a heap of earth or stones


Definition: A great number or large quantity of things.


Definition: A data structure consisting of trees in which each node is greater than all its children.


Definition: Memory that is dynamically allocated.

Example: You should move these structures from the stack to the heap to avoid a potential stack overflow.


Definition: A dilapidated place or vehicle.

Example: My first car was an old heap.


Definition: A lot, a large amount

Example: Thanks a heap!

icon arrow

heap

Phonetic: "/heːp/"

Part Of Speech: verb


Definition: To pile in a heap.

Example: He heaped the laundry upon the bed and began folding.


Definition: To form or round into a heap, as in measuring.


Definition: To supply in great quantity.

Example: They heaped praise upon their newest hero.

icon arrow

heap

Phonetic: "/heːp/"

Part Of Speech: adverb


Definition: (representing broken English stereotypically or comically attributed to Native Americans; may be offensive) Very.

Türkçeden İngilizceye En Hızlı Çevirmen

Kaynak metinler, AI tabanlı yazım denetleyici tarafından otomatik olarak düzeltilerek daha iyi bir çeviri elde edilir. Tıp, kesin bilimler, hukuk vb. gibi çeşitli alanlarda metinlerinin içeriğini ve dil özelliklerini koruyarak belgeleri anında çevirin.

İngilizce'den Türkçe'ye çeviri saniyeler sürer ve tek istekte bin kelimeye kadar çeviri yapabilirsiniz. İngilizce ve Türkçe dünyada çok yaygın dillerdir. İngilizceden Türkçeye çevirmenimiz, birinde uzman olup diğerini öğrenirken bu dillerin temel metinlerini öğrenmenize veya anlamanıza yardımcı olacaktır. Çeviri API'lerimiz İngilizce'den Türkçe'ye mükemmel çeviri sağlar, ek redaksiyon ile bu çeviriler hukuk, tıp ve diğer yüksek düzeyde uzmanlık alanları gibi görev açısından kritik alanlarda kullanılabilir. İngilizce'den Türkçe'ye çevirmen, çevirdiğiniz metnin doğru bir şekilde anlaşılmasını sağlar ve selamlaşma, seyahat, alışveriş, sayılar ve diğer sınırsız sayıda ortak alan gibi sık kullanılan cümle ve kelimeleri çevirmek için idealdir.Yukarıdaki giriş alanını kullanarak İngilizce-Türkçe sözlükte bir Türkçe terim arayın. İngilizce veya Türkçe arama yapabilirsiniz. İngilizce veya Türkçe aradığınız cümlenin çok fazla çevirisi varsa filtreleme seçeneklerini kullanarak sonuçları sınırlandırabilirsiniz. İngilizce-Türkçe sözlükte harfe göre ara. İngilizce-Türkçe sözlük, alfabeyi manuel olarak görüntüleme olanağı sağlar. Belirli kelimelerin çevirilerine bakmak ve bir cümle bağlamında ne anlama geldiklerini görmek için aşağıdaki bağlantıları da kullanabilirsiniz.