tirabeques

Kullanım örnekleri

tirabeques
tender peas
icon arrow

tender

Phonetic: "/ˈtɛn.də(ɹ)/"

Part Of Speech: noun


Definition: Care, kind concern, regard.


Definition: The inner flight muscle (pectoralis minor) of poultry.

icon arrow

tender

Phonetic: "/ˈtɛn.də(ɹ)/"

Part Of Speech: adjective


Definition: Sensitive or painful to the touch.


Definition: Easily bruised or injured; not firm or hard; delicate.

Example: tender plants; tender flesh; tender fruit


Definition: Physically weak; not able to endure hardship.


Definition: (of food) Soft and easily chewed.


Definition: Sensible to impression and pain; easily pained.


Definition: Fond, loving, gentle, sweet.

Example: Suzanne was such a tender mother to her children.


Definition: Young and inexperienced.


Definition: Adapted to excite feeling or sympathy; expressive of the softer passions; pathetic.

Example: tender expressions; tender expostulations; a tender strain


Definition: Apt to give pain; causing grief or pain; delicate.

Example: a tender subject


Definition: Heeling over too easily when under sail; said of a vessel.


Definition: Exciting kind concern; dear; precious.


Definition: Careful to keep inviolate, or not to injure; used with of.

icon arrow

peas

Phonetic: "/piːz/"

Part Of Speech: noun


Definition: A plant, Pisum sativum, member of the legume (Fabaceae) family.


Definition: The edible seed of some of these plants.


Definition: A ball travelling at high velocity.


Definition: (Indiana) Any of the small numbered balls used in a pea shake game.


Definition: Any of several varieties of bean.

icon arrow

peas

Phonetic: "/piːz/"

Part Of Speech: noun


Definition: A peafowl

icon arrow

peas

Phonetic: "/piːz/"

Part Of Speech: noun


Definition: Wampum.

icon arrow

peas

Phonetic: "/piːz/"

Part Of Speech: noun


Definition: A point; the sharp end or top of anything that terminates in a point; as, the peak, or front, of a cap.


Definition: The highest value reached by some quantity in a time period.

Example: The stock market reached a peak in September 1929.


Definition: The top, or one of the tops, of a hill, mountain, or range, ending in a point.

Example: They reached the peak after 8 hours of climbing.


Definition: The whole hill or mountain, especially when isolated.


Definition: The upper aftermost corner of a fore-and-aft sail.

Example: peak-brails


Definition: The narrow part of a vessel's bow, or the hold within it.


Definition: The extremity of an anchor fluke; the bill.


Definition: A local maximum of a function, e.g. for sine waves, each point at which the value of y is at its maximum.

Türkçe'den İngilizce'ye Çevirmen

Kaynak metinler, AI tabanlı yazım denetleyici tarafından otomatik olarak düzeltilerek daha iyi bir çeviri elde edilir. Tıp, kesin bilimler, hukuk vb. gibi çeşitli alanlarda metinlerinin içeriğini ve dil özelliklerini koruyarak belgeleri anında çevirin.

Tek bir tıklamayla kelimeleri çevirin! Türkçe'den İngilizce'ye çevirmenimiz iki yönlü bir çeviri programıdır, anlamların ikamesi için kapsamlı bir sözlük içerir, kelime öbeklerinin ve ifadelerin kullanım örneklerini ve bunların fonetik bileşenlerini gösterir. Tercümanımız, çeviri alanındaki bilgi tabanını sürekli olarak güncelleyen ve son kullanıcı için tamamen anonim ve ücretsiz olarak korurken hizmet kalitesini koruyan profesyonel bir dilbilimci ekibi tarafından oluşturulmuştur. Çevirileriniz sadece size ait!Yukarıdaki giriş alanını kullanarak İngilizce-Türkçe sözlükte bir Türkçe terim arayın. İngilizce veya Türkçe arama yapabilirsiniz. İngilizce veya Türkçe aradığınız cümlenin çok fazla çevirisi varsa filtreleme seçeneklerini kullanarak sonuçları sınırlandırabilirsiniz. İngilizce-Türkçe sözlükte harfe göre ara. İngilizce-Türkçe sözlük, alfabeyi manuel olarak görüntüleme olanağı sağlar. Belirli kelimelerin çevirilerine bakmak ve bir cümle bağlamında ne anlama geldiklerini görmek için aşağıdaki bağlantıları da kullanabilirsiniz.